Harry Potter Efsanesine Veda...

10 sene öncesine döndüğümüz zaman herşey ne kadar da farklı geliyor gözüme. Bu sihirli dünyanın kapıları bana ilk 10 sene önce Felsefe Taşı filmiyle açılmıştı. Sinemada koltuğumda dört köşe olmuştum sevincimden, mutluluğumdan. Çünkü bu dünyayla tanışmıştım o film sayesinde. Yine o film sayesinde serinin kitaplarını okuma iştahı nasılda kabarmıştı içimde. Ta o günlerden bugünlere geldik. Bu on sene içinde neler değişmedi ki. Biz bile değiştik. Ama içimizde beslediğimiz, kalbimizin en derin yerlerinden gelen ”Harry Potter” sevgisi hiç bitmedi. O hep bizim yanımızdaydı. Her canımız sıkıldığında onlar bizi büyülü dünyalarına davet ettiler. Onlar bizden biri bizde onlardan biri olduk bu 10 sene içinde. Filmleriyle kitaplarıyla yılda bir kere ziyaretimize gelen yurtdışındaki akrabalarımız olmuşlardı. Bizi ziyarete gelecekleri zaman muazzam bir heyecana kapılır hatta gün sayardık. Günlerin geçmediğinden şikayetçi olur onlar gelene kadar eski kitap yada filmleriyle avunurduk. Ancak ziyarete geldiklerinde akıl almaz güzellikteki maceralarına bizi de sürüklerlerdi. İşte bu 10 sene böyle geçti. Kitaplara 2007 yılında veda etmiştik hatırlarsanız. 2011′ e kadar da filmlerle büyüttük bu sevgiyi. İşte bu son film de geldi çattı. Bizi son kez ziyaret etmeye geldiler. Maceralarının sonuna bizi de davet ettiler. Biz de Harry Potter hayranları olarak karışık duygular içerinde gidiyoruz bu filme. Hem bu muhteşem finali görmek için sabırsızlanıyoruz hem de bir daha ziyaretimize gelemeyeceklerinden büyük üzüntü duyuyoruz.
Final filmi boyunca kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Filmin başından sonuna kadar ağlamamak için kendimi tuttum. Boğazım düğümlendi ve içim durmadan titredi. Bu vedaya hiç hazır değildim.Bu duygu fırtınası Severus Snape’ in Godric’ s Hallow ziyaretinde gördüğü dehşet verici manzara karşısında yıkılmasında, Lily’nin cesedini yerde kolları arasına alarak bağıra bağıra ağlamasında, Ron’ un ölen abisinin üzerine çok üzgün biçimde kapanmasında ve filmin sonundaki 19 yıl sonra bölümünde Harry ve arkadaşlarını John Williams’ ın eşsiz müziği eşliğinde son kez görürken zirve yaptı.
Görsel efektler serinin her filminde olduğu gibi yine müthişti. Özellikle köprü sahnesini çok beğendim. Ölüm Yadigarları iyi ki ikiye bölünmüş. Bu finali sindire sindire izleyemeseydik inanın çok daha üzgün olurduk. Ayrıca çekimler de oldukça başarılıydı. Senaryo zaten muhteşem ötesi. Serinin en iyi senaryolarından biriydi. Zaten oyunculuklara gelince diyecek hiçbir söz bulamıyorum. Seride ki bütün yetişkin oyuncular Britanya’ nın en büyük oyuncuları. Hepsi isim olarak yıldız isimler. Filmografileri oldukça başarılı. Özellikle rollerinin hakkını fazla fazla veriyorlar. Genç oyuncular da görevlerini seri boyunca çok iyi yaptılar. Hepsini ayrı ayrı takdir etmek gerek. Ancak burada en fazla teşekkür etmemiz gereken kişi J.K. Rowling’ tir. Onun sayesinde bu dünyayla tanıştık. Harry Potter hayranları olarak hatta Harry Potter nesli olarak J.K. Rowling’e tapıyoruz. İyi ki varsın iyi ki bu seriyi bizimle, dünyayla tanıştırmışsın…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bu "The Batman" Bir Başka

Bir Sherlock Holmes İncelemesi

Mission: Impossible III (2006)